İşgalci güç tedavilerini engelliyor: Kanser hastaları ölüme mahkum

Her yıl kanserle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla 1-7 Nisan tarihi Ulusal Kanserle Savaş Haftası olarak biliniyor. Ancak Gazze’de devam eden savaş nedeniyle binlerce kanser hastası sağlık hizmetlerinin yetersiz kalmasından kaynaklı olarak hayatını kaybediyor. Yeni Şafak’a konuşan Türk-Filistin Dostluk Hastanesi Müdürü Subhi Sukeyh, “Gazze’de kanser tedavisi ve hastalık tanısı yapılamıyor. Dolayısıyla kanser tedavisine ihtiyaç duyan hasta sayısı 9 binin üzerinde ve bu sayının korkutucu olduğu değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.

Savaştan önce Gazze’de 10 binin üzerinde kanser hastası olduğunu belirten Subhi Sukeyh, “Bu hastaların büyük bir kısmı vefat etti ve çok az bir kısmı tedavi görmek için Gazze’nin dışına gönderildi. Gazze dışına çıkanlar bin hastayı geçmiyor. 4 binden fazla hasta için Gazze Şeridi dışına çıkması gereken hasta sevki kaydettik, ancak şu ana kadar yalnızca yaklaşık 900 veya bin hasta çıkarıldı. Hala büyük bir sorun ve felaket içerisindeyiz ve bu konu çok ciddi” ifadeleriyle yaşanan insanlık dramına dikkati çekti.

7 Ekim’den sonra geçen altı ayda kansere yakalanan yeni hastalara tam teşhis konulamadığına dikkat çeken Sukeyh, “Bu hastalar tarafımızca tanınmamaktadır. Gazze sokaklarında ve herkesin bildiği gibi yaşamaya uygun olmayan bazı yerlerinden edilmiş yerlerde dağılmış durumdalar. Kanser hastası vakalarına ait veriler ve elektronik kayıtlar büyük zarar gördü” ifadelerini kullandı.

“İstatistikler çoğunlukla manuel olarak yapılıyor ve bunları kayıt altına alıyoruz. Bu şekilde tespit ettiğimiz yaklaşık bin 200 kanser hastası daha var” diyen Sukeyh, “Fakat imkan olmadığı için tespitlerimizde de tereddüt ediyoruz. Ama savaş nedeniyle, yeterli tedavi alamadığı ve ilaçları edinemediği için ailelerinin gözü önünde ağrılar içinde ölen pek çok kanser hastası var ve bunu her gün aldığımız raporlardan biliyoruz” sözleriyle hastaların adeta işgalci güç tarafından ölüme mahkum edildiğinin altını çiziyor. Sukeyh hastaların acil yurt dışında tedaviye ihtiyaçları olduğunu ancak bu sevkleri gerçekleştirebilecek Refah’ın güneyinde sadece küçük bir klinik olduğunu da belirtti.

“Gazze’nin güneyi ile bağlantısı kesilen Kuzey Gazze’de kanser hastalarına ulaşım sağlanamıyor onlar için acil Sahra hastanesi kurulması lazım” diyen Sukeyh, “Aynı şekilde Gazze’nin güneyinde bulunan hastaneler küçük olduğu için orada hiçbir şekilde ekipmanlarımız ilaçlarımız yok. Türkiye’nin destekleriyle yapılan Türk-Filistin dostluk hastanemiz de işgalciler tarafından bombalandı ve kullanılamaz halde” ifadeleriyle Gazze’de salık altyapısının çöktüğünü belirtiyor. Sukeyh, “Bu hastalara ilaç sağlanmasının gerekliliğinin yanı sıra, günlük ölümlerin sona ermesi gerektiğine dair tüm dünyaya bir mesaj vermek istiyorum” dedi.