Özlem ERMİŞ BEYHAN
Fransa’da hükümet bütçe görüşmeleri sırasında düştü. Bütçe tasarısı, 60 milyar euroluk vergi artışları ve harcama kesintileri içeriyordu. Gelişmeler, Fransız siyasetinde uzun süreli bir istikrarsızlık dönemi beklentisi yaratırken durumun Euro için “karşıdan esen bir rüzgar” olduğu yorumları yapıldı. Almanya’da da işler iyi gitmiyor. Avrupa Birliği’nin bu iki dominant ülkesindeki siyasi ve ekonomik krizlerin Türk ihracatçısı için yaratacağı riskleri uzmanlarla konuştuk.
AB’NİN HASTA ADAMLARI: ALMANYA VE FRANSA
Global strateji uzmanı Hakan Akbaş, Avrupa’da yaşanan siyasi krizin arkasında ekonomik kriz olduğunu, ABD’de yeni başkan Donald Trump’ın getireceğini açıkladığı yeni tarifelerin en çok AB bölgesini etkileyeceğini söyledi.
Akbaş, “Avrupa’nın artık hasta adamları Almanya ve Fransa. Çinlilerin etkisi ile Almanya’da üretim geriliyor. Bu ülkelerde işsizlik daha da artacak, bu ekonomik sıkıntılar aşırı sağın yükselmesi ile sonuçlanabilir” dedi.
Akbaş, Avrupa’nın Türkiye için kritik bir pazar olduğunun altını çizerek “Almanya ve Fransa’nın kendi içine kapandığı bir Avrupa büyük bir belirsizlik yaratacak” ifadesini kullandı.
EURO/DOLAR PARİTESİ 1’İN ALTINA İNEBİLİR
Euro’nun bu süreçte değer kaybedeceğini, Euro dolar paritesinin 1’in altına inebileceğini vurgulayan Akbaş, PATRONLAR DÜNYASI’na yaptığı açıklamada büyük fotoğrafı ihracatçılar açısından şöyle okumak gerektiğini anlattı:
“İhracatçı artık fiyat rekabeti ile hiçbir yere gidemez. Bundan sonraki dönemde AB’ye ihracatta müşterisine yakın duran, az ama derin ilişkiler kuran, müşterisinin tedarik zincirinde o zincirin değişmez bir parçası haline gelen şirketler başarılı olabilecek. Yaşanan bu siyasi ve ekonomik krizle net olarak söyleyebilirim ki AB’ye ihracatta fason dönemi kesin olarak bitti. Artık ihracatçı bakış açısından iş geliştirme bakış açısına geçmek zorunda şirketlerimiz. Fiyat pazarlığı artık sona erdi.”
AB ÜLKELERİNDEN ŞİRKET ALANLAR ARTACAK
Hakan Akbaş, AB ülkelerinden şirket alan Türk ihracatçılarının sayısının önümüzdeki dönede artabileceğini, bu açıdan güçlü şirketlerimizin önünde yeni fırsatlar da olduğunu vurguladı.
AB’de Fransa gibi bir süredir siyasi ve ekonomik sorunlarla boğuşan Almanya da Türkiye’nin en önemli ihracat pazarlarından biri. Almanya’nın iktidar koalisyonunun çöküşünün, önümüzdeki aylarda daha fazla ekonomik sorun yaratacağı tahmin edilirken, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 0.8 daralması bekleniyor.
AB uzmanı Can Baydarol PATRONLAR DÜNYASI’na yaptığı açıklamada, Türk Lirası bu kadar değerli iken ihracatçının zaten zorlandığını, buna bir de en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği’ndeki ekonomik ve siyasi krizlerin eklendiğini söyledi. Baydarol, Fransa’da yeni bir seçim kararı alınabileceğini, Cumhurbaşkanı değişiminin de söz konusu olduğunu ancak bunun belirsizlikleri sona erdirmeyeceğini söyleyerek şöyle devam etti:
TÜRKİYE BÜYÜK YATIRIM ÇEKEBİLİR
“Çin rekabeti ile AB’deki otomotiv üreticileri, yan sanayi iflas sürecine girdi. Bir de 2030’a kadar yeşil Avrupa yaratma hedefi şirketlerin üzerine yeni yükler ekledi. Türkiye için işler bu pazarda giderek zorlaşıyor. Ancak fırsatlar yine de mevcut. Türkiye istikrar ortamında global tedarik zincirindeki geçiş yolu olma özelliği ile büyük bir yatırım akışını cezbedebilir. Ancak ihracatçı için işler giderek zorlaşacak.”
patronlardunyasi.com
